Türk Pop Müziğine Kendi Ruhunu Üfleyen Kadın: Sertab Erener
Türkiye’nin tartışmasız en güçlü seslerinden Sertab Erener, 1964 yılında İstanbul’da sanatsever bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelir. Annesi Yücel Hanım Güzel Sanatlar Akademisi’nde resim eğitimi almış, evlenince bu çok sevdiği uğraşına ara vermiştir. Bestekâr Şerif İçli’den dersler alan, sesi askerlik arkadaşı Zeki Müren’le kıyaslanan, hatta İstanbul Radyosu’nda bir ay solistlik yapmış olan babası Nizamettin Bey ise mütevazı bir yaşamı ve avukatlık mesleğini tercih eder. Daha çocukluk yıllarında her fırsatta şarkı söylemek ve dans etmek isteyen Sertab’ın müzikal yeteneği ortaya çıkar. Müzik kulağını ve ses tellerini babası Nizamettin Bey’den almıştır.
İsmini çocukken babasının kendisine söylediği Türk sanat müziği şarkılarından biri olan “Ey Şûh-i Sertab”dan alan; yani “inatçı, direngen, asi şuh” Sertab, tıpkı ismindeki gibi kolay vazgeçmeyen bir yapıya sahiptir. Hayatı boyunca öğrenme tutkusu ve kendini profesyonel anlamda geliştirme arzusunun yanı sıra, içe yönelişin ve kendi sınırlarını tanıma isteğinin de peşinden gider. O sadece şarkı söylemeyecek, Türk pop müziğine kendi ruhundan da üfleyecektir.
Koloratur soprano türünde bir sese sahip olan Sertab Erener, liseden sonra Konservatuvar’ın Klasik Batı Müziği Bölümü’ne devam eder. Ancak daha geniş kitlelere ulaşmak için en uygun dil olan pop müziği tercih ederek operayı bırakır. Profesyonel müzik hayatına 90’larda, Sezen Aksu’nun yanı sıra birçok ünlü sanatçıyla aynı sahneyi paylaşarak başlar. 1992’de Sezen Aksu’nun desteği ve Atilla Özdemiroğlu, Uzay Heparı, Aysel Gürel ve Garo Mafyan gibi isimlerle birlikte ilk albümü “Sakin Ol”u çıkarır. Albümün tirajı 1 milyonu aşar ve Türkiye’nin en iyi çıkış yapan ilk albümlerinden biri olur. “Sakin Ol!”, “Aldırma Deli Gönlüm”, “Ateşle Barut”, “Vurulduk”, “Oyun Bitti”, “O Ye” ve “Suçluyum” gibi şarkıları içeren albüm, bir kuşağın baştan sona ezbere bildiği albümlerdendir.
Sertab’ın ikinci albümü “Lâl”, 1994’te yayınlanır. Yine çok beğenilen bu albüme adını veren şarkı “Lâl”, sonradan beş yüzden fazla şarkının yer aldığı “Sony Music 100 Years: Soundtrack for a Century” adlı milenyum setine tek Türkçe şarkı olarak dahil edilir. Erener, 1995 yılında Kral TV Video Müzik Ödülleri’nde En İyi Pop Kadın Sanatçı kategorisinde ödül alır.
Sanatçı, 1997’de yayınlanan “Sertab Gibi” albümünde ilk kez kendi yazdığı şarkılara da yer verir. Albümdeki “Aslolan Aşktır”, “Seyrüsefer”, “İncelikler Yüzünden”, “Aaa” ve “Yara” şarkılarına klip çekilir. Güçlü sesi ve sahne performansı sayesinde Sertab Erener, 1998’de José Carreras ile aynı sahneyi paylaşarak şarkı söyler.
Kendi adını verdiği dördüncü stüdyo albümünü 1999’da Abdülhak Hamit’in yazdığı “Makber” ve Mozart bestesi “Gece Kraliçesi” eşliğinde çıkarır. Albüm çok satan albümler listelerinde bir numaraya yerleşir. “Yanarım”, “Zor Kadın”, “Vur Yüreğim” ve “Yolun Başında” şarkıları “Sertab Erener” albümünün hitleri olur. “Vur Yüreğim”, Kral TV Video Müzik Ödülleri’nden En İyi Şarkı Sözü Ödülü’nü alır. Aynı yıl Erener, “Private Emotion” şarkısında Ricky Martin’e eşlik eder ve bu düet, Latin Amerikalı sanatçının 1999’da yayınlanan albümünün Türkiye ve Ortadoğu baskılarında yer alır.
2000 yılında Avrupa’da “Sertab” adını verdiği bir derleme albümle “Bu Yaz” adlı EP’yi yayınlar. EP’de, sanatçının Mando ile birlikte seslendirdiği Türkçe-Yunanca “Aşk/Fos” adlı hafızalardan silinmeyen şarkıya da yer verilir. Bu dönemde Sertab Erener Türkiye dışına açılır ve Avrupa’da büyük konserler verir.
2001’de “Turuncu” isimli beşinci albümü çıkar. Sıcaklığı, güneşi, pozitif enerjiyi simgeleyen turuncu rengiyle adlandırılan bu albüm de yine en çok satan albümler listelerinde bir numara olur. Turuncu’daki “Kumsalda”, “Söz Bitti” gibi şarkılar kısa sürede hit olur ve uzun süre listelerden inmez. Sertab Erener aynı yıl, Altın Kelebek Ödülleri’nden En İyi Türk Pop Müziği Kadın Solist kategorisinde ödül alır ve “Kendime Yeni Bir Ben Lazım” şarkısını yayınlar.
Şarkıcı, 2003 Eurovision Şarkı Yarışması’nda tüm Avrupa’nın dikkatini çeken muhteşem performansıyla Türkiye’yi temsil eder. “Everyway That I Can”, Riga’da yapılan yarışmada birinciliği kazanır ve yarışmanın 2004’teki ev sahipliğini İstanbul yapar. Şarkı, Avrupa’daki pek çok ülkede listelere girer; İsveç ve Yunanistan resmî listelerinde bir numaraya yükselir.Danimarka’da gerçekleşen Eurovision 50. Yıl Kutlaması’nda “Everyway That I Can”, elli yıl içerisinde Eurovision’da yarışmış bin parçanın arasından dokuzuncu seçilir. Eurovision başarısıyla birlikte sanatçı, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Üstün Hizmet Madalyası’na layık görülür. MÜ-YAP Müzik Ödülleri ve Kral TV Video Müzik Ödülleri’nde de Erener’e Onur Ödülü verilir. Aynı yıl, Royal Albert Hall’de düzenlenen görkemli gecede pek çok şarkıcıyla birlikte sahneye çıkar.
2004 yılında ilk İngilizce stüdyo albümü No Boundaries’i Avrupa’da yayınlar ve albüm Almanya, Hollanda, İsveç, İsviçre, Avusturya, Belçika, İspanya, Yunanistan, İngiltere, Polonya, Çek Cumhuriyeti gibi pek çok Avrupa ülkesi müzik marketlerinde yer alır. Sertab Erener’in dünya çapında bir sanatçı olduğu bir kez daha tescillenmiştir. Aynı dönemde yorumladığı Bob Dylan parçası “One More Cup of Coffee”; Penelope Cruz, Jessica Lange, John Goodman ve Jeff Bridges’ın başrollerini paylaştığı “Masked and Anonymous” adlı Hollywood yapımı filmin soundtrack albümünde yer alır. No Boundaries, aynı yılın Haziran
ayında Japonya’da piyasaya çıkarak 50 bin satış rakamına ulaşır. Çıkış şarkısı “Here I Am”, “A Tale of Two Sisters” adlı Japon-Kore yapımı filmin tanıtım müziği olarak kullanılır ve filmin soundtrack’inde yer alır. Sertab Erener filmin gala gösterimi ve albüm tanıtımı için
gittiği Tokyo’da, Japon medyası tarafından büyük ilgiyle karşılanır ve İmparatora şarkı söyler.
2005’te “Aşk Ölmez”i piyasaya sürer. Yine müzik listelerinde bir numaraya yükselen albümdeki “Aşk Ölmez, Biz Ölürüz”, “Satılık Kalpler Şehri” ve “Kim Haklıysa” şarkıları hit olur. Ağustos’ta Türkiye Grand Prix’te İstiklal Marşı’nı söyler. Aynı yıl Milli Eğitim Bakanlığı, Sosyal Bilgiler ders kitabında “Eurovision’da ülkemize ilk kez birinciliği kazandıran sanatçı” sıfatıyla Sertab Erener’e yer verir.
2007’de, “The Best of Sertab Erener – En İyiler” adını verdiği albümü çıkarır. Eski albümlerine ait şarkıların yanı sıra, “Şans Kapıyı Kırınca” filmi için seslendirdiği Isolina Carrillo şarkısı “Dos Gardenias”a ve “Crossing the Bridge – Sound of İstanbul” belgeseli için seslendirdiği Madonna şarkısı “Music”e de albümde yer verir. Aynı yıl, remiks albümü “Sertab Goes to the Club”ı da piyasaya sürer. Bu albümde Sertab’ın en sevilen şarkıları, elektronik müziğin önemli isimleri Murat Uncuoğlu ve Aytekin Kurt tarafından farklı ve modern bir tarzda düzenlenip yeniden hayat bulur. Sosyal sorumluluk projesi DRUM (Dialogue, Respect and Understanding through Music) için “I Remember Now” adlı şarkıyı yorumlar. Ekim ayında dünyanın en prestijli konser solanlarından New York Carnegie Hall ve Oscar törenlerinin düzenlendiği Los Angeles Kodak Theatre’da Fahir Atakoğlu’yla birlikte verdiği konserlerde Amerika’daki hayranlarıyla buluşur. Eylül ayında kariyerinin 15. yılını, Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda “Otobiyografi” adını verdiği ve Sezen Aksu, Levent Yüksel, Fahir Atakoğlu, Nil Karaibrahimgil gibi sanatçıları konuk ettiği muhteşem bir konserle kutlar. Konser, 2008 yılında sanatçının yakın dostlarıyla yapılan özel röportajları da içeren bir DVD halinde piyasaya sürülür.
Sertab, 2010’da Rengârenk’i yayınlar. “Açık Adres”, “Rengârenk”, “Bu Böyle”, “Koparılan Çiçekler”, “İstanbul”, “Bir Çaresi Bulunur” gibi şarkılar sanatçının müzikal kariyerindeki başarılarını perçinler. Sanatçının aynı zamanda ilk prodüktörlüğünü yaptığı albüm, yılın en çok satan albümlerinden biri olur ve Sertab Erener’e Kral TV Video Müzik Ödülleri’nde En İyi Pop Kadın Sanatçı Ödülü kazandırır. Mart ve Nisan aylarında Painted on Water grubuyla çıkardığı jazz-fusion tarzındaki “Love” single’ının tanıtımı için “Painted on Water PR Tour 2010” adlı bir turneyle Amerika’da yirmi üç şehirde televizyon programlarına konuk olur ve üç konser verir.
2012’de, babası için hazırladığı Türk sanat müziği albümü “Ey Şûh-i Sertab”ı yayınlar. On beş eski Türk Sanat Müziği şarkısının aslına uygun olarak yeniden seslendirildiği albümle Sertab Erener, Altın Kelebek Ödülleri’nde En İyi Türk Sanat Müziği Kadın Solisti kategorisinde ödül kazanır ve albüm yılın en çok satan ikinci albümü olur. 2013’te çıkan, “Sade”yle ilk kez kendine ait bir albümün prodüktörlüğünü yapar. “İyileşiyorum”, “Öyle de Güzel” ve “Söz” adlı şarkıları listelerin üst sıralarına tırmanır.
Sertab, 2014 yılında “Ben Öyle Birini Sevdim ki” single’ını yayınlar. Çocuk gelinler için Sezen Aksu ile beraber yazdığı “Kız Leyla” adlı parçanın Sabancı Vakfı’yla Çağan Irmak yönetiminde çekilen klibi 2015 yılı Nisan ayında yapılan bir lansmanla tanıtılan şarkıcı, aynı yıl “Tesadüf Aşk” single’ını da piyasaya sürer. 2015 içerisinde Fox TV’de yayınlanan “Sesi Çok Güzel” adlı yarışmanın jüri üyeliğini yapar.
Sertab, Haziran 2016’da “Kırık Kalpler Albümü”nü yayınlar ve albümün çıkış parçası “Kime Diyorum” iki haftadan fazla bir numara olarak kalır. Emre Kula’nın prodüktörlüğünde çıkan albümde Yıldız Tilbe, Can Bonomo, Soner Sarıkabadayı, Ersel Serdarlı gibi isimlerin söz ve besteleri yer alır. Radyo Boğaziçi tarafından yılın albümü de seçilen Kırık Kalpler ile Erener, kariyerinin 25. yılında sayısız başarılarına bir yenisini daha ekler.
Sertab Erener Mayıs 2020’de Sözleri kendisine, müziği Emre Kula’ya ait “Bu Dünya” single’ını dijital olarak çıkartır. Ardından Sanatçı, prodüktörlüğünü Emre Kula ile üstlendiği 13. stüdyo albümünü Haziran 2020 yılında yayınlar. 14 şarkılık “Ben Yaşarım” adlı albümünde bestesi ve sözü kendisine ait şarkıların dışında Emre Kula, Ersel Serdarlı, Doğan Duru, Sezen Aksu ve Can Bonomo‘ ya ait söz ve bestelere de yer verir. Erener, “Ben Yaşarım” albümü için “özgür ve kuralsız” ifadelerini kullanır.